IMO, deniz kirliliğine karşı 10 yıllık eylem planını açıkladı

334

Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization – IMO), denizlerin gemiler tarafından kirletilmesinin önlenmesine karşılık 10 yıllık eylem planı belirledi.

IMO tarafından önlemlerin uygulanmasını desteklemek ve yeniliği teşvik etmek için bir dizi küresel proje de dahil olmak üzere kapsamlı bir kapasite geliştirme ve teknik yardım programı uygulanacak.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization – IMO), Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmesi’nin (Convention for the Prevention of Pollution from Ships-MARPOL) bir parçası olarak gemilerin enerji verimliliğini artırmaya yönelik ilk uluslararası zorunlu önlemlerin kabul edilmesinden itibaren, denizcilik sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmak için on yıllık eylem planı belirledi.

IMO tarafından dünya çapındaki geniş kapsamlı düzenlemeler ile denizcilik sektörünün çevresel performansı geliştirilmekte, gemilerin enerji verimliliği, operasyonel yakıt verimliliği ve hız optimizasyonu odaklı düzenlemeler üzerinde çalışmalar gerçekleştiriliyor. Söz konusu hedefler ve düzenlemeler doğrultusunda, denizcilik sektöründe karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik ilave tedbirlerin uygulanması ve ayrıca yeşil teknoloji çalışmalarının hız kazanması öngörülüyor.

DENİZ TAŞIMACILIĞINDAN KAYNAKLANAN SERA GAZI EMİSYONLARININ AZALTILMASI

Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization – IMO), Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşmesi’nin (Convention for the Prevention of Pollution from Ships-MARPOL) bir parçası olarak gemilerin enerji verimliliğini artırmaya yönelik ilk uluslararası zorunlu önlemlerin kabul edilmesinden itibaren, denizcilik sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmak için on yıllık eylem planı belirledi.

IMO tarafından önlemlerin uygulanmasını desteklemek ve yeniliği teşvik etmek için, bir dizi küresel proje de dahil olmak üzere kapsamlı bir kapasite geliştirme ve teknik yardım programı uygulanacak. Bahse konu projeler arasında, tamamlanmış olan GEF-UNP-IMO GloMEEP Projesi, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen küresel denizcilik teknolojisi işbirliği merkezleri ağı (GMN Projesi), IMO-Norveç GreenVoyage2050 Projesi ve IMO-Güney Kore GHG SMART Projesi yer alıyor.

IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, “Temmuz 2011 ayında, yeni inşa edilen gemilerin enerji verimliliğini artırmaya yönelik ilk zorunlu önlemler grubu kabul edilmiş olup yeni küresel filonun emisyon azaltımı açısından performansın temel çizgisini tamamen değişti. Denizcilikten kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ele almaya yönelik düzenleyici çalışmaların hızı, gemicilikten kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik IMO Başlangıç Stratejisi çerçevesinde ve stratejiye uygun olarak, tüm gemilerin (yeni inşa edilen ve mevcut gemiler) karbon yoğunluğunu 2008 yılı temel çizgisine kıyasla 2030 yılına kadar en az yüzde 40 oranında azaltmayı amaçlayan kısa vadeli önlemlerin benimsenmesiyle devam etti. Uygulama desteğiyle birleştirilmiş zorunlu önlemler paketi, deniz taşımacılığının dekarbonizasyon sürecini belirledi. Yapacak daha çok iş var, ancak iklim değişikliğine karşı küresel mücadeleye katkıda bulunan sağlam temellere sahibiz” açıklamasındabulundu.

GEMİLERDEN KAYNAKLANAN EMİSYONLARI AZALTMAYA YÖNELİK KURALLAR

Özellikle gemilerin egzozlarından çıkan zehirli gazlar olmak üzere gemilerden kaynaklanan hava kirliliğinin kontrolü konusu 1970’li yılların başlarında IMO’da görüşüldü. Deniz Çevresini Koruma Komitesi’nin (The Marine Environment Protection Committee-MEPC) hava kirliliği konusunu 1988 yılında çalışma programına dahil etmeyi kabul etmesiyle daha fazla dikkat çekti.

Gemilerden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Önlenmesine ilişkin A.719 (17) sayılı Meclis Kararı 1991 yılında IMO tarafından kabul edildi. Bahse konu karar, MEPC tarafından hava kirliliğinin önlenmesine ilişkin MARPOL’e yeni bir Taslak Ek hazırlanmasını sağladı.

Aralık 1997 ayında kabul edilen Kyoto Protokolü, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Anlaşmaya varılan bireysel hedeflere uygun olarak sera gazı (Green House Gases-GHG) emisyonlarını sınırlamak ve azaltmak için geçiş sürecindeki sanayileşmiş ülkeleri ve ekonomileri taahhüt ederek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (United Nations Framework Convention on Climate Change -UNFCCC) uygulanabilir hale geldi.

Bunun yanı sıra, 1997 yılında gerçekleştirilen MARPOL Konferansında IMO tarafından, gemilerden kaynaklanan hava kirliliğinin önlenmesine ilişkin düzenlemelere ilişkin MARPOL Ek-VI kabul edildi. Bu karar ile MEPC, CO2 ile diğer atmosferik ve deniz kirleticiler arasındaki ilişki ışığında CO2 azaltma stratejilerinin uygulanabilirliği konusunda değerlendirme yapmaya sevk edildi. Ayrıca bahse konu karar neticesinde UNFCCC ile işbirliği içinde, küresel CO2 emisyon envanterinin bir parçası olarak gemilerden kaynaklanan CO2 emisyonlarının miktarını ve yüzdesini belirlemek amacıyla IMO’nun emisyonlar üzerinde bir çalışma yapması sağlandı.

MEPC, operasyonel ve teknik önlemler geliştirmiş ve IMO tarafından MARPOL Ek-VI’ya “enerji verimliliği” üzerine yeni bir bölüm ilave edilmesi kabul edildi. 15 Temmuz 2011 tarihinde MARPOL Ek-VI’ya taraf ülkeler tarafından, yeni gemiler için Enerji Verimliliği Dizayn İndeksi (Energy Efficiency Design Index-EEDI) ve Gemi Enerji Verimliliği Yönetim Planı (Ship Energy Efficiency Management Plan-SEEMP) olmak üzere gemilere yönelik zorunlu enerji verimliliği düzenlemeleri kabul edildi.

Bahse konu tedbirler, tüm ulaşım sektörleri göz önünde bulundurulduğunda ilk zorunlu enerji verimliliği önlemlerini temsil etmekte. Kabul edilmesinden itibaren özellikle belirli gemi türlerine yönelik EEDI gerekliliklerini güçlendirmek için başka değişiklikler de onaylandı.

IMO tarafından 2016 yılında, 5.000 GT üzerindeki gemilerden yakıt tüketim verilerinin toplanması ve raporlanması için zorunlu IMO Veri Toplama Sistemi (Data Collection System DCS) kabul edilmiş olup ilk takvim yılı veri toplaması 2019 yılında tamamlandı. Nisan 2018 ayında ise, uluslararası denizcilik sektöründen kaynaklanan yıllık sera gazı emisyonlarını 2008 yılı seviyelerine kıyasla 2050 yılına kadar en az yarı yarıya azaltmak, bulunduğumuz yüzyılda mümkün olan en kısa sürede aşamalı olarak sona erdirmek ve uluslararası deniz taşımacılığının karbon yoğunluğunu taşımacılık işi başına CO2 emisyonlarını azaltmak için uluslararası denizcilik genelinde 2008 yılına kıyasla 2030 yılına kadar ortalama en az %40 oranında azaltmak ve 2050 yılına kadar bu oranı %70 seviyelerine ulaştırmak da dahil olmak üzere temel hedefleri belirleyen bir politika çerçevesi olan denizcilikten kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin Başlangıç Stratejisi kabul edildi.

Başlangıç Stratejisi, benimsenmesi önerilen herhangi bir tedbirin, özellikle Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (Small Island Developing States-SIDS) ve Az Gelişmiş Ülkeler (Least Developed Countries-LDC) olmak üzere devletler üzerindeki etkilerini değerlendirme taahhüdünü içeriyor.

IMO Başlangıç Stratejisi 2023 yılında revize edilecek. Haziran 2021 ayında, IMO Başlangıç Stratejisi’nde belirtilen hedefler doğrultusunda tüm  gemilerin karbon yoğunluğunu 2030 yılına kadar en az %40 oranında azaltmayı amaçlayan kısa vadeli temel önlemler kabul edildi.

Bahse konu önlemler, gemilerin enerji verimliliğini artırmak için teknik ve operasyonel yaklaşımları birleştirmektedir. Tüm gemiler Mevcut Gemilerin Enerji Verimliliği İndeksi (Energy Efficiency Existing Ship Index-EEXI) belirlemekle yükümlü olup 5.000 GT üzerindeki gemiler ise, yıllık operasyonel Karbon Yoğunluğu Göstergesini (Carbon Intensity Indicator CII) ve CII derecesini tespit etmek zorunda.

Bir başka deyişle gemiler en iyisi A olmak üzere enerji verimliliklerine ilişkin A, B, C, D ve E olacak şekilde derecelendirilecek. IMO tarafından ilk kez gemiler için resmi bir derecelendirme sistemi kuruldu. Bu durum sektöre bir mesaj veriyor. İdareler, liman yetkilileri ve diğer paydaşlar, A veya B olarak derecelendirilen gemilere yönelik bazı teşvikler sağlamaya yönlendiriliyor. Arka arkaya üç yıl boyunca D veya E olarak derecelendirilen gemilerin, gerekli endekse (C veya üstü) nasıl ulaşabileceğini göstermek için düzeltici eylem planı sunması gerekecek.

Tonaj bazında dünya ticari denizciliğinin %96,65’ini temsil eden 100 ülke MARPOL Ek-VI’ya taraf oldu.

UYGULAMA DESTEĞİ

IMO’nun zorunlu önlemleri, kapasite geliştirme, teknik yardım ve teknoloji işbirliği ile destekleniyor. Denizcilik sektörü, sera gazı hedeflerini karşılamak için yeni teknolojilere, yeni yakıtlara ve yeniliklere ihtiyaç duyacaktır. Ar-Ge, altyapı ve deneme çalışmalarına yatırım yapılması gerekiyor.

Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından yürütülen bazı projeler, gelişmekte olan ülkeleri MARPOL Ek-VI enerji verimliliği önlemlerini uygulamaya, deneme çalışmaları ve eğitim yapmaya teşvik etmek için desteklemeye odaklanıyor.

Küresel Denizcilik Enerji Verimliliği Ortaklıkları (Global Maritime Energy Efficiency Partnership-GloMEEP) Projesi, bazı pilot ülkelere yasal, politik ve kurumsal yenilikleri başlatmada ve MARPOL Ek-VI’nın ulusal düzeyde uygulanması için ilgili kapasitenin oluşturulmasına yardımcı oldu.

Deniz Teknolojisi İşbirliği Merkezleri Küresel Denizcilik Ağı Projesi (IMO-EU GMN) ile 5 adet bölgesel mükemmeliyet merkezi kurulmuş olup çeşitli pilot projeler devam ediyor.

Bu projelerden bir tanesinde Pasifik’te faaliyet gösteren feribota güneş panelleri kuruldu. Gemi operasyonda iken %32 yakıt tasarrufu ve demirdeyken ise GHG emisyonlarında %87 azalma sağlanmıştır. Diğer projelerde, gemi yakıt tüketimi verilerinin toplanması ve analiz edilmesi, gemi denge (trim) optimizasyonunun iyileştirilmesi, gelişen teknoloji ihtiyaç değerlendirmeleri ve liman enerji denetimleri konularında çalışmalar yapıldı.

Küresel Sektör Birliği (Global Industry Alliance-GIA) ile Düşük Karbonlu Denizcilik Desteği’ne yönelik Just-in-Time rehberi oluşturuldu. Ayrıca, denizcilere ve denizciliğin bu yönüyle ilgilenen herkese yönelik ücretsiz bir E-Öğrenim kursu başlatıldı.

“Enerji Verimli Gemi İşletmeciliğine Giriş” başlıklı kurs, gemilerden kaynaklanan GHG emisyonlarının nasıl ele alınabileceğine ilişkin olarak tasarlandı.

DENİZ HABER AJANSI