Karadeniz birlik olmalı: Önceliğimiz barış ve adalet

258

Karadeniz’deki doğal kaynakların adil paylaşımının önemine dikkat çeken Karadeniz Vakfı ve Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Yusuf Cevahir, “Son yıllarda doğal gaz ve petrol gibi fosil kaynakların tespit edildiği, Kanal İstanbul ve limanlarıyla dünya gündemine oturan Karadeniz’de barışa, güvenliğe, iş birliğine zarar verecek adımları el birliğiyle önlemeliyiz. Bunu başarmak için adalet ve barış istikametinde birlikte çaba lazım” dedi.

7.Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi ikinci gününde birçok konuşmacıya ev sahipliği yaptı. Karadeniz etrafındaki ülkelerin enerji politikalarının konuşulduğu kongrede konuşan Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Can Uyar, Karadeniz’de Rusya’nın Ukrayna gibi ülkelerde stratejik bölgelerini işgal ederek eski gücünü yeniden inşa etmeye çalıştığını ifade etti. Uyar, “Donbass Bölgesi’ni buna örnek verebiliriz. Kırım Karadeniz’e kıyısı olan stratejik bir yerleşke. Buralarda enerji kartını da Avrupa’ya karşı kullanarak bir sindirme politikası yürüten Rusya, eski gücünü kazanmak için gayr-i nizami harp taktiği uyguluyor. Ukrayna’da savaşan askerlerin apoleti dahi yok. İsimsiz bir şekilde gizli bir faaliyet yürütülüyor” dedi.

RUSYA ESKİ SİSTEMİNİ TEMİN ETMENİN PEŞİNDE

Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Indira Phutkaradze de benzer bir girişimin geçmişte enerji koridoru konumunda olan Gürcistan’da Rusya tarafında gerçekleştirildiğini ifade etti. Rusya’nın parçala-böl-yönet taktiğiyle hareket ettiğinin altını çizen Phutkaradze, “Güney Osetya diye bir isim yoktu. Rusya’nın suni isimlerinden biridir. Buna en iyi örnek olarak verebiliriz. Rusya eski Sovyetler Birliği dönemindeki gücünü halen yeniden tesis etmeye çalışıyor. Bunu gerek gücüyle, gerekse ekonomisiyle elde etmeye çalışıyor. Yeri geldiğinde her türlü faaliyete girişiyor” dedi.

Organizasyona ev sahipliği yapan Karadeniz Vakfı ve Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi (KASAM) Başkanı Yusuf Cevahir, ortak akılla bir araya gelip konuşmanın, gelecek açısından daha da ehemmiyet kazandığına işaret etti.

KARADENİZ KAYNAKLARI STRATEJİK ÖNEMDE

Cevahir, şunları kaydetti: “Adil paylaşım ve ortak akılla buluşulmadığı zaman o coğrafyada kargaşa ve ihtilaflar siyasete hakim olur. Böyle bir zamanda, tabii kaynaklarla dolu ortamların krizler doğurduğunu, Doğu Akdeniz, Basra Körfezi, Güney Çin Denizi çevresi, Hazar ve Baltık Denizi gibi bölgelerde gördük. Bu bölgelerde hala devam eden ihtilaflar, büyük güçleri karşı karşıya getirmektedir. Arada kalan ülkeleri de birbirine düşürmektedir diye konuştu.

TARTIŞMALARI EL BİRLİĞİYLE ÖNLEMELİYİZ

Karadeniz’e en uzun kıyısı olan Türkiye’nin, o bölgelerde yaşanan jeopolitik ihtilaflar ve sonu gelmeyen pazarlıkların Karadeniz’de yaşanmasını asla istemeyeceğini anlatan Cevahir, şöyle devam etti: “Son yıllarda doğal gaz ve petrol gibi fosil kaynakların tespit edildiği, Kanal İstanbul ve limanlarıyla dünya gündemine oturan Karadeniz’de barışa, güvenliğe, iş birliğine zarar verecek her türlü ihtimali ve pazarlığı, akıl, bilim ve siyaset ekseniyle çalışarak, el birliğiyle önlemeliyiz. Bunu başarmak için adalet ve barış istikametinde birlikte çaba sarf etmeliyiz.”

EKONOMİK REFAH PAYLAŞILABİLİR

Cevahir, ABD’nin Afganistan’dan çekildiği bu günlerde Avrasya hattında önem arz eden Karadeniz Bölgesi’nin küresel aktörler açısından nasıl göründüğüne cevap arayan araştırmaların önümüzdeki günlerde artacağını söyledi. KASAM olarak bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini dile getiren Cevahir, bölge ülkelerle ortak çalışmalarda bulunmayı çok arzuladıklarını vurguladı. Cevahir, şunları kaydetti: “Tabii kaynakların adil biçimde paylaşılması ve kullanılması ahlaki bir ihtiyaç olduğu kadar, aynı zamanda bir güvenlik meselesidir. İşte bu hedefler istikametinde bu kongremizde genel olarak, çevre, Asya ve Avrupa hattı, Karadeniz’in güvenliğinde göç meseleleri, enerji güvenliği, jeopolitik, Balkanlar ve Kafkasların durumunu konuştuk.”